Neden Kendimiz Gibi Olamayanları Dışlarız

Kendimize benzemeyen, bizim gibi olmayan, aynı kültür seviyesinde olmayan, aynı yaşam tarzını benimsememiş, aynı maddi seviyede olmayan  insanları beğenmemek, onlarla bir arada olmak istememek, yaşadığımız, iletişim kurduğumuz herkes bizim gibi olsun düşüncesi maalesef toplumumuzda bir virüs gibi çoğalmakta.

Ne kadar insancıl, ne kadar dürüst, ne kadar iyi kalpli, ne kadar sevgi dolu ve fedakar, ne kadar yardımsever diye bakmadan, tanımadan, tanımak bile istemeden damgayı vuran bir toplum haline geldik.

Toplumun ilişki kurma kriterleri : Arabası var mı, kariyeri nedir, karizması ne kadar yüksek, toplumda ne kadar kabul görüyor, bana ne kadar faydası olur, fiziği güzel mi, iyi kazanıyor mu ?

Peki hep yapay ilişkiler var dediğimiz, sürekli değişik kazıklar yediğimiz, bizi mutsuz ve huzursuz eden, bir yardım yapıp bizi yardım aldığımıza pişman eden, bizimle sadece menfaati olduğu sürece beraber olmak isteyen, kötü günümüzde ortadan yok oluveren, bizim kişiliğimize, özerkliğimize, duygularımıza önem vermeyen, özen göstermeyen, parasına güvenip her kötülüğü yapabileceğini sanan da,  bu, “bizim gibi “ dediğimiz insanlar değil mi ?

Biz bu insanlara bu kadar sahte değer verdikçe onların yanlış davranışlarını pekiştirmiyor muyuz, kendi çocuklarını da bu şekilde yetiştirip narsist, bencil, yapay bir nesil oluşmasına seyirci kalmıyor muyuz.

Peki sokaktaki hayvanlara kendi yiyeceği sınırlı olduğu halde yardım eden, sevgi gösteren, dostuna sonuna kadar sadık olan, her şeyini olmayanla paylaşabilecek kadar büyük yürekli, kimseyi arkasından vurmayan, sokaktaki kadına çirkin gözle bakmayan, ya da erkeği sadece güç olarak görmeyen,  kısacası iyi ve doğru davranışlar sergileyen insanlar sadece parasız, kariyersiz, kültür seviyesi yüksek olmadığı için mi bizim arkadaşlarımız, sevgilimiz, eşimiz olamıyorlar.

Peki bu insanlara hiç sormak aklımıza geliyor mu acaba; neden okuyamadın, neden iyi bir iş sahibi olamadın , neden sen de daha iyi şartlarda yaşayamıyorsun, neden …….?

Anne babasız, fakir akrabalarının büyüttüğü, çalışıp evine para götürmek zorunda olduğu için okuyamamış bir genç, ya da ailesi çok kalabalık ve maddi durumu yetersiz ve çalışmak zorunda, ya da fiziksel özellikleri başka hemcinsleri kadar iyi değil ve maalesef fiziksel güzelliğin ön planda olduğu bir topluma doğdu, ya da çok iyi hayat şartlarında yaşarken bir şanssızlık sonucu işini kaybetti, ya da yine çok güzel bir ailesi ve hayat şartları varken ailesinin tamamını bir anda kaybetti ve bu bozuk psikolojiyle ayakta kalamadı, belki de ailesinden yediği dayaklara ve kötü muameleye dayanamayan, çevresinden, devletinden yardım alamamış, kendi hayatını kurabilmek için evden ayrılıp büyük bir mücadelenin içine girmiş bir kız çocuğu. Ya da bunlar gibi kişinin elinde olmayan şanssızlıklar yüzünden geldiği bir çok kötü yaşam ortamları olabilir.

Sorgulamadan, kendimize kalplerini, yürek ve beyin zenginliklerini görme fırsatı bile vermeden, tanımak bile istemeden, sadece yaşadıkları ortama ve görünüşlerine bakarak belki de hayatımızı güzelleştirebilecek,  bize gerçekten iyi gelecek, hayatımıza huzur ve mutluluk verecek, bizim için karşılıksız fedakarlık yapabilecek kadar büyük yürekli, sevgi dolu, her zaman sırtımızı güvenerek dayayabileceğimiz ne kadar çok insanı belki de hiç tanımadan, hayatımıza sokmadan geçiyor hayatımız, kırık kalplerle, sahte ilişkilerle, mutsuzluk ve huzursuzluklarla, hep bozulmuş ruh sağlıklarıyla.

No Comments

Post A Comment